www.sondurak.f2s.com
adresinden alınmıştır.

Erdem Çapar ile yapılmıştır

İlk önce Değirmendere organizasyonundaki performansınızdan ötürü tebriklerimi sunarım efenim :)

*Teşekkür ederiz efenim!

Biz yeni kurulmuş, amatör bir e-zine'ız ve yaş ortalamamız 16-19 arasında değişiyor. Peki sen bizim yaşlardayken neler yapardın? Neler dinlerdin?

*16-18 yaşları arasında Karamürsel'de lisede okuyordum, ÖSS ve ÖYS'ye hazırlanıyor gibi yapıyordum. 19'umda ise üniversite okumak ayağına İstanbul'a geldim, hala daha buradayım! (yıkılmadım, ayaktayım) 16-19 yaşları arasında çok acaip şeyler dinlerdim. Bugünkü gibi ne bulursam dinlerdim. Suicidal Tendencies, Therapy? (18'imden beri), Sacred Reich, Forbidden, Candlemass, Cathedral, Pungent Stench, Pestilence, Anthrax dinlediğim en önemli gruplardı...

İstanbul, Ankara, İzmir dışındaki extreme müzik piyasası hakkında ne düşünüyorsun? Çünkü sen de Gölcüklüsün, sen kendini nasıl bu şekilde geliştirebildin?

*Gölcük'lü değil, Karamürsel'liyim. Daha doğrusu Bakırköy çocuğuyuz ama 11 yaşında Karamürsel'e taşındığım ve ilk gençliğimi Karamürsel'de geçirdiğim için Karamürsel'li sayıyorum kendimi. Bu müziği 11 yaşında dinlemeye başladım. O sıralar abim, İstanbul'da okuduğu için, her hafta sonu eve gelirken yeni kasetler getirirdi. Ardından abim de Karamürsel'e dönünce piyasadan geri kalacağım sanıyordum, ama olmadı. Çünkü, fırsat buldukça İstanbul'a gelip kaset alırdım. O sıralar Polis radyosunda güzel programlar vardı. Rock Dünyası ve Meridyen gibi. Onları kaçırmazdım. Daha sonra Ertunç kardeşlerle tanıştık (küçük olanı bizim Barış oluyor!). Ardından, ekibi genişlettik. Ortaokulu Seymen Lisesi'nde okudum. İzmit'in en popüler okulu olduğundan, her yerden öğrenci vardı ve okuldaki metalcilerin birbirini bulması uzun sürmedi. Aldığımız kasetleri birbirimize çekerek, dergileri beraber okuyarak bu müzikteki bilgimizi genişlettik.

İstanbul,İzmir,Ankara dedik ama bu yerler de extreme müzik piyasası yeterli değil. İyi bire dinleyici olmak için zengin olmak mı gerekiyor?

*Türkiye'de farklı müziklerin gelişmemesinin iki nedeni var: İnsanların ilgisizliği ve parasızlığı. Malesef, iyi bir dinleyici olmak için paranızın olması ya da tutumlu olmanız gerek :(

Yine ilk gençlik çağlarına dönelim; siz de Antisilence'ı 19-20 yaşlarında kurdunuz. Peki o aşamada düşünüyor muydunuz Antisilence'ın Türkiye'nin en popüler gruplarından biri olacağını?

*Grubu kurduğumuzda Barış'la ikimiz 17 yaşındaydık. O zamanlar büyük hayallerimiz yoktu. Belki de kendimizi ispatlamak için bu yolu seçtik. Demin de dediğimiz gibi büyük hayallerimizin olmaması belki ANTISILENCE'ı bugünlere getirdi. Bizim tek amacımız bu işten keyif almak. Bu arada o kadar da popüler bir grup olduğumuza inanmıyorum...

Bence popüler sayılırsınız.. Peki bu popülariteden memnun musunuz?

*Bu, popülariteden ne kastettiğine bağlı gibi salakça bir cevap vereyim mi? hahahahahaaaa!!!! Bazen sıksa da aslında güzel bir şey. Başka grupların konserlerine falan gittiğimizde veya kendi konserlerimizde dinleyicilerimizle karşılaşmak ve onların tepkilerini ölçmek ve en önemlisi dışarıda birilerinin bizi sevdiğini görmek çok güzel bir duygu..

Gruba neden Antisilence ismini koydunuz? Bu soruyu sormamın nedeni, daha "aykırı" isimler düşündüğünüz halde bu ismi seçmeniz..

*Sana ne? heheheheheeee!!! Nerden çıkardın aykırı isimleri? Kimseye söylemediğimiz diğer isim fikirlerini söylesem götün düşer!!!!

Dünya'daki piyasalarını yakından takip ettiğini biliyorum.. Türkiye piyasası hakkındaki yorumların nedir? Gelecek var mı sence?

*Ne demiş Sex Pistols: "No Future!"

Aynı soruyu bir de konserler için tekrarlıyorum..

*Nasıl? Konserlerde gelecek var mı mı diyorsun? Bilmem, olabilir...

Yeni akım MTV Metal gruplar hakkında ne düşünüyosun??

*Pek de güzel şeyler düşünmüyorum. İçleri çok boş geliyor. Zaten, şu an popüler olan birkaç NuMetal grubunun, NSYNC veya Backstreet Boys gibi menejerler tarafından kurulan toplama gruplar olduğunu duyduğumda sinir olmuştum. Ama olay sadece MTV'den pompalanan NuMetal grupları değil, ayrıca Metal basını tarafından pompalanan boktan thrash, power, death, black gruplarını da unutmamak lazım.

Antisilence'da bir çok türlerin harmanlanmasıyla ortaya güzel bir harmoni çıktığını düşünüyorum, faskat bazı kişiler buna karşı çıkarak tür farklarına ve şarkılarda kullanmış olduğunuz değişikliklere sıcak bakmıyorlar. Sen buna ne diyorsun?

*Biz bu müziği kendi zevkimiz için yapıyoruz ve kimseye yaranmak gibi bir niyetimiz yok. Öyle birşey olsaydı, şu an standartların dışına çıkamayan gruplar gibi müzik yapardık.

Bir dahaki albüm çalışmalarına ne zaman başlanacak??

*Yeni bestelere ve sözlere başladık ama kayıt ne zaman olur, onu bilen varsa bize söylesin!

Twist-Waste-Break-Hurt'de bir deprem efekti kullandınız..Eminim senden başka kimsenin aklına gelmeyecek bu olayı yaparken çıkıuş noktası neydi???

*17 Ağustos gecesi tam kadro stüdyodaydık. Normalde kayıt zamanı hepimiz aynı anda stüdyoda olmuyorduk. O gün hangi enstrümanı kaydedeceksek onu çalan orda oluyordu. Ama o gece geri vokaller kayıt edileceğinden hepimiz stüdyodaydık. Hatta, RADICAL NOISE'dan Kerem de bizimle beraberdi. Deprem bizim sinirlerimizi çok bozmuştu. Onun etkileri, bir de hükümetimizin duyarsızlığı bizi böyle birşey yapmaya yöneltti.

Hayatımın şarkısı diyebileceğin sekiz şarkı sırayalayabilir misin. Neden 8 diye sorma çünkü eşeeen öö öhöm.. (haydaaa!)

*Olm niye 8 şarkı? Manyak mısın? Madem sordun, cevaplayalım. Ancak, hiç böyle bir şey düşünmediğim için kafama gelen güzel şarkıları sıralayacağım: - Therapy? "Evil Elvis" - Suicidal Tendencies "Institutionalized" - New Order "True Faith" - Chumbawamba "Give The Anarchist A Cigarette" - Sepultura "Arise" - Cat Stevens "First Cut Is The Deepest" - Misfits "We Bite" - Ramones "Bonzo Goes To Pittburg

Efendim röportajımızın sonuna geldik öncellikle her şey için teşekkür ediyorum, son olarak klasik geyiğe uyuyor ve eklemek istediğiniz birşey var mı diyorum...

*Ülkenize gelmek istiyoruz!